Çoğalan her şey ucuzlar, yalnız akıl öyle değildir, o çoğalınca değerlenir. Akıl her şeyden daha aydınlıktır, ahmaklık ise her şeyden daha karanlıktır.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.” (Haşr, 14)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Allah Teâlâ akıldan daha değerli ve şerefli hiçbir şey yaratmamıştır.” (Irakî, Muğni, I, 86.)
Enes b. Mâlik (ra)’dan rivâyet edildiğine göre: Rasûlullah’ın huzurunda bir adamı övdüler ve iyi hasletlerini övmekte aşırı gittiler. Bunun üzerine Rasûlullah (sav): “Bu adamın aklı nasıldır?” buyurdu. Ashab (ra): “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz size adamın ibâdet konusundaki çalışkanlığından ve çeşitli iyilikler ettiğinden bahsettik, siz ise onun aklını soruyorsunuz, bunun sebebi nedir?” demeleri üzerine Rasûlullah (sav): “Ahmak kimse ahmaklığı sebebi ile en büyük günahkârın, facirin işlediği günahtan daha büyüğünü işler. Yarın (ahirette) Allah nezdinde kullar yüksek derecelere ve O’na yakınlık mertebelere akıllarına göre yükselirler” buyurdu. (Irakî, Muğni, I, 83)
Ali b. Ubeyde şöyle dedi: Akıl padişahtır, güzel huylar da onun yönettiği halk durumundadır. Onları yönetmekte zayıf kalırsa güzel huylarda bozulma başlar. Bunu duyan bir köylü, “Bu sözün içinden bal akıyor” dedi. Bazıları da, “Akıllar tam ve kâmil olduğunda lüzumsuz şeyler azalır” demişlerdir. Çünkü akıl, sâhibini şuurlandırır ve kendisine gerekmeyen faydasız şeylerden onu alıkoyar.
Kaynak: İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân Tefsiri, 21. Cilt, Sayfa 150-151, Erkam Yayınları