1. Niyet, yapılacak bir şeyin kalp ile belirlenmesi demektir. Ayrıca dil ile ikrar edilmesi de müstehaptır. Niyetsiz ibadet olmaz. Kişi tavafa başlarken, umre tavafı mı, nafile tavafı mı bunu kalbi ile tayin edip, dil ile de söylemesi gerekir. Bununla beraber, umre için gidenlerin yapacakları tavaf belli olduğu için, tavafa niyet ettim demeleri de yeterli olur.
2.Tavafın Mescid-i Haram’ın içinde, Kabe’nin etrafında yapılması.
Kabe’nin etrafında tavaf yapılan yere Metaf (tavaf mekanı) denir. Burada tavaf yapıldğı gibi, Metaf’ın etrafındaki Harem’in içinden de tavaf yapılır. Hatta Mescid’in üst katlarından Kabe’nin çevresi dolaşılarak da tavaf yapılır. O zaman alan biraz geniş tutulmuş olur. Ancak Harem-i Şerif’in dışından dolaşanlar, tavaf yapmış sayılmazlar.
3.Şavtların çoğunu yapmış olmak Hanefilere göre, şavtların çoğunu yani en az dördünü yapmış olmak tavafın geçerlilik şartı olup, son üç şavt yapılmayak olursa, tavaf sahih olur fakat farz ve vacip tavaflarda eksik kn her şavt için ceza verilmesi gerekir.
Diğer üç mezhebe göre, farz ve vacip olarak yapılan tavafın yedi şavtının tamamı rükün olduğu için şavtların hepsi yapılmadığı taktirde tavaf sahih olmaz.