mre, hac mevsimi dışında kalan zamanlarda yapılan Kabe ve kutsal toprakların ziyaret edilmesidir.
Nasıl ki hacca gidene hacı deniliyorsa, umreye gidene de mutemir denilir. Umreye giden kişiler mutemir olarak döndüklerinde de dikkat etmeleri gereken hususlar ve yapmaları gereken bazı sorumluluklar vardır.
Umreye gitmiş ve o kutsal toprakları ziyaret etme şansına nail olmuş kişiler, diğer Müslümanlar tarafından da sevgi ve saygıyla karşılanırlar. Ku’an-ı Kerim’de de bahsi geçen ve dinimizin en büyük sünnetlerinden olan umre ibadeti, mutemirlerin hayatlarında önemli bir nokta olmalıdır.
Umre ibadeti Kur’an’da bahsedilmesinin yanı sıra çok sayıda hadis-i şerife de konu olmuştur. Özellikle hac zamanı yapılan Ramazan umresi mutemire daha çok sevap kazandıracak olan özel bir umredir.
Kişi her ne zaman umreye gitmiş olursa olsun ziyaretini gerçekleştirmiş, o manevi havayı solumuş, Kabe’yi görme şerefine erişmiş ve Kur’an’ı Kerim’in indirildiği, peygamberlerin ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) yaşadığı topraklarda ibadet etme lütfuna erişmiştir. Bunca önemli ve ulvi eylem ve ameli gerçekleştiren mutemirin de bunları unutmaması ve hayatında daha dikkatli davranması gerekir.
Umreden Dönen Mutemirler Nelere Dikkat Etmeli?
Umreye giden kişi, umre dönüşünü ne zaman yapacağını ailesine haber vermelidir. Hadisler de uzun yola gidenlerin dönecekleri zamanı haber vermelerini önermiştir.
Böylece mutemirin dönüşünden haberdar olan ailesi dönüş zamanı için hazırlıklar yapabilir. Umreye giden Müslümanın, Allah’ın (c.c.) izniyle Mekke ve Medine’yi sağ salim ziyaret edip Kabe-i Şerifi dünya gözüyle görmenin nasip olması önemli ve güzel bir ameldir.
Umre ziyaretini gerçekleştirerek salimen evine dönmenin nasip olduğu mutemir, evine geldiğinde şükür namazı kılmalıdır. İslamda şükrün yeri önemlidir.
Ayrıca ülkemizde isteyen her Müslüman umre ibadetini gerçekleştiremez. Bu ziyarete gücü yeten kişi çok fazla değildir. Bu yüzden böyle bir sevaba nail olan olan ve umre ibadeti gibi güzel bir ameli yerine getirip dönebilen her Müslüman bunun için şükretmeli, Allah’a (c.c.) şükür ile secde ve dua etmelidir.
Umreden dönen Müslüman yardıma muhtaç kişilere yardım edebilir, Fakirleri doyurup onlara sadaka vererek iyilikte bulunabilir.
Her Müslümanın gönlünde yatan Kabe ziyaretini gerçekleştirmiş olan mutemirler, bu sevinçlerini evlerine döndükleri zaman ziyafet vererek hayırlı bir şekilde paylaşabilir.
Elbette maddi durumu buna müsait olmayan kişiler gönüllerinden geldiği şekilde şükredip sadaka verebilirler.
Umreye gitmiş ve o mübarek topraklarda bulunmuş olan her Müslüman, döndükten sonra yaşadıklarını anlatmalıdır.
Mekke ve Medine’de gördüklerini, Kabe’yi, oranın maneviyatını, yapılan ibadetleri, okunan Kur’an’ları ve daha nicelerini etrafındakilerle paylaşmalıdır.
Umrede yaşanılan tüm ilahi anlar, hissedilen yoğun maneviyat eş dostla akrabayla paylaşılarak etrafındaki Müslümanların da kalplerindeki iman sevgisi pekiştirilebilir ve umreye gitmeleri için teşvik edilebilir.
Allah’ın (c.c.) kitabının indiği, İslamiyet’in doğduğu ve yayıldığı, geçmişten beri pek çok peygamberin yaşadığı yahut gelip geçtiği, aynı zamanda Peygamber Efendimizin de (s.a.v.) yaşadığı, Kabe-i Şerif’in ve daha birçok ilahi mekanın bulunduğu toprakları ziyaret etmiş bir kişi, tüm bunların bilincini hayatından eksik etmemelidir.
Mutemir olan kimse umreden döndükten sonra hal ve hareketlerine daha çok dikkat etmeli, Allah’ın (c.c.) rızasını daha çok gözetmeli, günahtan uzak durmaya, kalp kırmamaya, hak yememeye ve daha pek çok davranışa dikkat etmelidir.
Bir Müslümana yakışacak şekilde yaşamak mutemir sıfatının hakkını vermek gerekir.
Bu durumlar asında sadece umreye gidip döndükten sonra geçerli değil, her Müslümanın her zaman yapması ve dikkat etmesi gereken hususlardır. Fakat umre gibi ilahi bir ziyaretin davranışları düzeltmeye ve İslama daha uygun yaşamaya en güzel ve güçlü vesilelerden biri olduğunu da bilmek gerekir.