1) Umre haccı yapacak olan zat, afakî (mikât dışından) olduğuna göre, mikat yerinde ihrama girer. Mekke halkından ise, Harem Bölgesi dışından ihrama girer. Daha önce açıklandığı gibi elbisesini çıkarır ve iki parçadan ibaret dikişsiz ve beyaz örtüleri takınır.
Sonra: “Allahümme innî uridü’l-umrete feyessir-ha lî ve tekabbelha minnî = Allah’ım! Ben umre yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur,” diye yalnız umreye niyet eder.
Sonra “Lebbeykallahümme Lebbeyk…” diye telbiyede bulunur. Farz hacda yasak olan işler, umrede de ihramda bulundukça yasaktır. Yolculukta telbiye getirmeye devam eder.
2) Mekke’ye girince, Umre için tavafta bulunup bildiğimiz şekilde Kabe etrafında yedi defa dolaşır. Hacer-i Esved’i her defasında selâmlar.İlk üç şavtında (devrinde) sürat gösterir, tekbir ve tehlilde bulunur.
3) Bu tavaftan sonra Safa ile Merve arasında, daha önce yazıldığı gibi sa’y eder. Bundan sonra başının saçlarını traş eder veya kısaltarak umresini tamamlar. Kabe’yi tavaf eder. İstediği elbiseyi giyebilir. Kendisinde ihramda haram olan şeyleri helâl olur. Tavafın dört şavtı (devri), umrenin rüknüdür. Ondan sonra geri kalan üç savt ile Safa-Merve arasında yedi defa yürümek, saçları traş etmek veya kısaltmak da umrenin vaciblerindendir. Umre’nin şartları, haccın şartları gibidir. Yalnız umre için belli bir vakit gerekli değildir. Her mevsimde yapılabilir. Buna göre ihram da Umrenin bir şartıdır. Umre’nin sünnetleri ve edebleri de, Hacdaki Safa-Merve arasında olan sa’ydan itibaren sonuna kadar olan sünnetleri ve edebleri gibidir.