Umre Rehberi / Allah’ın davetini kabul edip yola çıkmak

Umre, Allah’ın davetini kabul edip yola çıkmak, O’nun “Evim” dediği Kabe’yi ziyaret etmektir. Bir müminin evinden ayrılıp kutsal topraklar için yola çıkması ve Kabe’yi ziyaret etmesi, yaratıcısına olan sevgisine işarettir. Nasıl ki uzunca bir süre boyunca ailemizden uzak kaldığımızda evimizi, annemizi, babamızı veya çocuklarımızı özlüyorsak, bir Müslüman olarak rahman olan Rabbimizin çağrısına kulak vermeli ve aynı özlemle bu kutlu yolculuğa çıkabilmeliyiz.

Umrenin faziletine ilişkin çok sayıda Hadis-i şerif bulunmaktadır. Bu Hadis-i şžerif’lerden bazıları şu şekildedir:

İbnu Abbas (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki:

“Hacla umrenin arasını birleştirin. Zira bunlar tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlemesi gibi günahları temizler.” (Nesai, İbnu Mace)

“Ramazan ayında yapılan umre, hacca denktir.” (Tirmizi, Hac, 90. III, 276)

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın (evinin) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, O’ndan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.” (Ibn Mace)

“Bir umre, diğer umreye kadar arada işlenenler için kefarettir. Hacc-ı Mebrur’un (kabul edilmiş haccın) karşılığı cennetten başka bir şey değildir” (Buhari, Müslim)

Hz. Aişe (r.a) der ki: “Ey Allah’ın Resulü, kadınlara da cihad var mı?”

“Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir” (İbn Mace)

“Ramazanda yapılan bir umrenin sevabı bir haccın sevabına eşittir.”(İbn Mace, Menasik, 45)