Hac İbadetinin Temelleri Nasıl Atıldı ?

Hac İbadetinin Temelleri

Hac ibadeti tarihi anlamda Hz. İbrahim’e (a.s.) dayanır. Kur’an’da da şöyle anlatılmıştır;

“Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.”

                                                                                                           Bakara Suresi, 127. Ayet

 

Hac ibadetinin yolu, Hz. İbrahim (a.s.) ve ailesinin yaşadıkları ile açılmıştır. Hz. İbrahim (a.s.) Allah’ın (c.c.) emriyle eşi Hz. Hacer’i (r.a.) ve oğlu Hz. İsmail (a.s.) yaşadıkları yerden çok uzakta olan Mekke’ye götürmesi, hac ibadetinin temellerinin atılacağı olayların başlangıcıdır. Hz. İbrahim (a.s.) eşini ve oğlunu Mekke’de bırakmış ve Seniyye Tepesi’nde Beytin bulunduğu tarafa dönerek Allah’a (c.c.) bu şekilde dua etmiştir.

Daha sonra Hz. Hacer (r.a.) Mekke çöllerinde susuz kalan çocuğu Hz. İsmail (a.s.) için su arayışına girmiş ve su ararken Safa ile Merve Tepeleri arasında 7 kere gidip gelmiştir. Hz. Hacer’in (r.a.) bu arayışını Allah (c.c.) yanıtsız bırakmamış ve bu olayla birlikte kıyamete kadar akacak olan zemzem suyunu onlar için çıkartmıştır.

Bu sayede de zemzem suyu Kâbe etrafındaki çevresinin yeniden hayat bulup canlanmasını sağlamış ve bu durum da Kâbe’nin yeniden inşası için zemin hazırlamıştır.

Kabe’nin Temelleri Nasıl Yükseltilmiştir?

Hz. İbrahim (a.s.) ile eşi Hz. Hatice (r.a.) ve oğlu Hz. İsmail’in (a.s.) yaşadığı olaylar, hac ibadetinin temellerini atmıştır. Birçok kaynak; Hz. İbrahim’in (a.s.)  Seniyye Tepesi’nde Beytin bulunduğu yöne dönerek dua ettiğinde Kabe’nin temellerinin zaten orada gömülü olduğunu belirtmektedir. İslam Tarihi de bu kanıdadır.

Zaten Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde yer alan “Kabe’yi yeniden inşa etmek” ya da “Kabe’nin temellerini yükseltmek” ibareleri de Kabe’nin temellerinin var olduğu görüşünü destekler niteliktedir.

Ayrıca Hac Sûresi’nin 27. Ayet-i kerimesinde bulunan “ilan et” kelimesi Arapça olarak “ve ezzin”dir. Bu dilimize ezan olarak geçmiştir ve anlam olarak da “malum olanın, bilinenin ilanı”demektir. Bu durum da Kabe’nin Nuh Tufanı sonrası uzun süre sular altında kalan ve yıkıma uğrayan, kaybolmuş yerinin yeniden tespiti ve Hz. İbrahim (a.s.) ve oğulları tarafından onarımının ilanıdır.

Zaten yıllar sonra da Hz. İbrahim (a.s.) ve oğlu Hz. İsmail (a.s.) yine Allah’ın (c.c.) emri ile Bakara 127. Ayette de belirtildiği gibi baba – oğul birlikte Kabe’yi yeniden inşa ettirmişlerdir.

 

“Hani biz İbrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik. İnsanlar arasında haccı ilan et ki gerek yaya olarak gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.”

                                                                                                       Hac Sûresi, 26. – 27. Ayetler

“Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”

                                                                                                             Bakara Sûresi, 125. Ayet

“Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.”

                                                                                                             Bakara Suresi, 127. Ayet

Makaleyi Paylaş

Turlar

  1. KUDÜS
  2. UMRE

İletişim

  • Adres: Gökalp Mah. 54/7 Sok. No: 5 D-1 Kat-1 / Zeytinburnu - İSTANBUL

  • Ofis Tel: (0212) 635-01-04

  • WhatsApp: 0532 366 33 15

  • Email: info@kilerturizm.com.tr

Sosyal Medya


DIJITAL DOĞRULAMA