Kudüs / Kudüs Hakkında Genel Bilgi

Kudüs, surlarla çevrili eski şehirden ve sur dışında yer alan bitişik mahallelerden oluşmaktadır. Surlar 12 metre yüksekliğinde, 4 kilometre uzunluğundadır.

Sur içinde yaşayanların büyük çoğunluğu Müslüman, bir kısmı Yahudi, küçük bir kısmı da Hıristiyan’dır. Sokaklar dar ve dolambaçlıdır.

Evler hep beyaz taştan inşa edilmiş, beton yapılar buraya girememiştir. Müslümanlar, bu kutsal şehre ”Kudüs” veya ”Beytül Makdis” derler. İbraniler şimdi ” Jaruselam” ”Daru-s Selam”diyorlar ” Barış Şehri” anlamında. Beş bin yıldır insanların yaşadığı Kudüs, her kenarı yaklaşık bir kilometre uzunluğunda surlarla çevrili bir dikdörtgen biçiminde. Şehrin en göze çarpan yapısı Kanuni Sultan Süleyman’ın 1538-40 yılları arasında Haçlılar dönemine ait sur kalıntılarını üstüne yaptırdığı eski Kudüs surlarıdır.

Kudüs’e ilk yerleşenler, Arapların ilk ataları olan Amalika kavmidir. Kudüs, Kenanilerin bir kolu olan Yebusilerce kuruldu. Bölge o zamanlar ”Kenan Diyarı” olarak bilinirdi. Hz. İbrahim, milattan önce 2000 yılında Kudüs’e uğradı.

İsrailoğulları Firavun’un zulmünden kurtularak Hz. Musa’nın önderliğinde ”Arz-ı Mevud” denilen Vadedilmiş Topraklara doğru büyük bir göç başlattılar. Milattan önce 11. yüzyılın sonlarında ilk devleti kurdular. İlk kral ve komutan Kuran diliyle Talut oldu. Talut’tan sonra İsrailoğullarının başına Hz. Davut geçti. Hz. Davut, Kudüs’ü de alarak devletin başkenti yaptı. Hz. Davut, Mescidi Aksa’nın ilk temelini attı. Yerine geçen oğlu Hz. Süleyman, Mescidi Aksa’nın inşaatını tamamladı. Kudüs tarih boyunca; Babillilerin, Pers İmparatorluğunun, Büyük İskender’in, Romalıların, Sasanilerin, Bizanslıların hakimiyeti altında yaşadı. Kudüs, 624 tarihine kadar Müslümanların kıblesi olarak kalmıştır. 620′de Peygamberimizin(s) Mirac’a çıkmasıyla Mescidi Aksa ve dolayısıyla Kudüs, İslam tarihinde önemli bir yer oldu. Peygamberimizden(S) sonra Hz. Ebubekir, Amr b. As’ı, sonra da Halid b. Velid’i Filistin’in fethi için görevlendirdi.

Hz. Ömer zamanında Müslümanlar Kudüs’ü kuşattı ve barış yolu ile şehir fethedilmiş oldu. Hz. Ömer, sahabilerin ileri gelenlerinden Muaz b. Cebel ve Ubade b. Samit’i halka, İslamiyeti öğretmeleri için Kudüs’e tayin etti. Ubade, Kudüs’ün ilk kadısı oldu. Emevi Halifelerinden Abdülmelik b. Mervan, Peygamberimizin(s) Mirac’a çıkarken üzerine bastığı Sahra’nın (büyük kaya parçası) üzerine tek kubbeden meydana gelen Kubbetu-s Sahra’yı yaptırdı. Kudüs’ü Haçlıların ele geçirmesinden sonra Suriye’de hakim olan Selahaddin-i Eyyubi, Hittin savaşında Hıristiyanları mağlup ederek Kudüs’ü tekrar Müslümanların hakimiyetine geçirdi. 1917′de Kudüs, Fransız- İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edildi ve daha sonra İngilizlerin himayesi altında Filistin’in başşehri oldu.

Doğu Avrupa ülkelerinden göçlerle gelen Yahudiler yüzünden şehrin nüfus yapısı Müslümanların aleyhine değişti. Kudüs, 1947′de BM Kurulu tarafından uluslararası statüye kavuşturuldu.

Bu karara Yahudiler sevinirken Müslümanlar karşı çıktı ve bu yüzden şiddetli çarpışmalar meydana geldi. 14 Mayıs 1948′de İngilizler koruma rejimine son verdi. Aynı gün ilan edilen İsrail Devleti, yeni Kudüs’ü kapsarken; Mavera-i Ürdün ve Filistin’in geri kalan bölümlerini eski Kudüs ile birlikte 28 Mayıs 1948′de işgal etti. 1967 ” Altı Gün Savaşları” sonucunda Kudüs’ün Ürdün kesimi ise İsrail tarafından işgal edildi. Bu fiili ilhak, İsrail Parlamentosunun 30 Temmuz 1980 ‘de ” Birleşik Kudüs’ü İsrail’in ebedi başkenti” ilan eden bir temel yasayı benimsemesiyle onaylandı.